7 Mart 2009 Cumartesi

"Ben evlendiğim zaman 45 kiloydum.."


İddia ediyorum, her ailedeki kadınların en az biri bu cümleyi sarf etmiştir. Yeri gelir bir anneanne/babaanne evindeki konken/altın günü toplantısındaki teyzeler bundan bahseder. Bazen de "yaş ilerledikçe kilo vermek çok zor canım" muhabbeti esnasında anne/teyze/halalar ve onların muhtelif akranları; gelinliklerinin içine nasıl sığabildiklerini ballandıra ballandıra anlatırlar. Hemen ardından o meşhur cümle gelir:

"Ben evlendiğim zaman 45 kiloydum, böyle sıskacık birşeydim, tabii sonradan aldık kiloları keh keh"

Gelelim hikayemizin kıssadan hissesine:

-Türk kültüründe sıskalık (boyunuz kaç olursa olsun) 45 kilodan geçer
-Evlilik şişmanlığın sebeplerini meşrulaştırır
-Zayıf genç kızları gören 50 yaş üstü nostalji meraklısı kadınların, sanki yapılacak başka bir muhabbet kalmamışçasına, hayatlarında en az bir kez bu duruma vurgu yapmaları farzdır.

Dipnot: Yaptığım gözlemler bu cümleyi sarfeden bayanların, avrupa yakasındaki iffet tarzında olduğunu göstermiştir. : )

4 yorum:

  1. ben de babaanneden yana tecrübeliyim bu konuda:)

    YanıtlaSil
  2. Ben tam 3 aylik evliyim veeee evet, evlenince bikac kilo aliyosun, tabii ki bu sonradan danalasmak icin bir excuse sayilmasa da!! Sebep de adami bulup masaya oturtur oturtmaz sacini kestirip kilo alip makyaji birakan Sidikalik diil vallahi! Marifet sergileme hevesi!! O heves ki elin Amsterdam'inda bana gecen hafta mercimek koftesi yaptirtti, acilen rejimle spora yeniden baslamazsam 30umda babaanne kategorisine giricem! :)

    YanıtlaSil
  3. valla haklısın aslında, insan benim hürrem sultan'dan neyim eksik; gelsin osmanlı mutfağı, gelsin hünkar beğendiler şeklinde heves eder insan hele de yurtdışındaysa...
    (ah bir de bende becerebilsem şöyle yöresel yemek yapabilmeyi)

    YanıtlaSil